13 Temmuz 2015 Pazartesi

Bugun safak 6.. Memleketine kadar geldik. Cok sukur.

Bugunu cok heyecanla merakla beklemistim. Sevincten havalara ucarim diye dusunuyordum. Bu sayilarda boyle olmuyormus herhalde. Sabirsizlanmalar hat safhada..Hasret gitgide zorlasiyor. Yasadigin kucuk bi zorluk bile cok fazla geliyor. Halbuki neler neler geldi gecti. Rabbim hep yardim etti. Atlattik cok sukur.

Bak bitti bitecek insallah diyen mantigimla sabirsizliktan catlayan duygularimin arasindayim.

Ruyamda niye yalvariyordum, gel nolur beni de gotur diye. Canimin en ici...

Vuslat... kayitsiz sormadan akan sevinc gozyaslariyla mi olacak? Hayal edince bile gozlerim doluyor..durmuyor.

Bugun Kadir gecesi...Rabbim seni rahmet ve merhametiyle kusatsin, gunahlarimizi affetsin insallah. Amin.

7 Temmuz 2015 Salı

"Telefonun başında çaresiz bekliyorum"


"Sana erişememenin karanlığı tarif edilemez" diye başlardım cümleye eğer ki bu sabah sesine kavuşmuş olmasaydım.. Şmdi keyfim yerinde çok şükür; endişelerim korkularım uçtu gitti.

Evet buradan bakınca baya çocukça görünüyor, aramamışsın diye telefonun başında 2-3 saat gözyaşlarına hakim olamayan sevgili.. Ama içindeyken hiç çocukça ya da komik değil. Bir de en son nöbete gidince.. İnsanın aklına neler gelmiyor ki..

Ne yapalım..12 gün daha böyle! İnşallah 12 gün!

Aklıma sabah "ama daha çok var" diye sızlanışım geldi. Doğru dedin, böyle dersem isyana girer. Allah korusun. İsyan etmiyorum, şükrediyorum. Geçen günleri düşününce içim ürperiyor. Çok şükür az kaldı.

Hala bir yandan içim korkuyla dolu..Oradan gitmeden de tam geçmeyecek. Ya ceza yazacağı tutarsa diye.. Dualarım hep seninle. Rabbim rahmetiyle merhametiyle kuşatsın seni. Bütün kötülüklerden korusun.

Hediyelerim tamam, hazırlıklarım tamam :) Haydi huzur bahçem, bekliyoruz... Heyecanlıyız, sabırsızlanıyoruz...Ama sabırla bekliyoruz.

30 Haziran 2015 Salı

Annelerimiz

Canım az önce anneyle konuştuk. Rüyasında ona dargın olduğumu görmüş; konuşmuyormuşum onunla. Babaya anlatmış sabah kalkınca. O da "erken başlamışsınız" demiş..

Ben de "Allah korusun" dedim. " Rüyalar tersine çıkarmış; muhabbetten görmüşsündür" dedim.

İçim hala bir garip. Atamadım içimden korkusunu. Allah korusun. Ben kimseyle tartışmak küs olmak istemiyorum ama annelerle hele hiç hiç istemiyorum. Haklı olan ben bile olsam uzatmam, ısrar etmem, gönül almaya çalışırım. İlla hakkımı alacağım diye direten bir kimse de olmam. Ama adı bile geçince içim fena oldu. Bir de seni düşündüm o arada kalmış halini.

Ağızlarda tat bırakmayan, sevimsiz, gereksiz durum...

Allah hiç yaşatmasın inşallah. Gül gibi geçinip gidelim ne var.

Allah şeytanların fitnesinden de nefsimizin kötü istek ve ısrarlarından da korusun. Ne seni ne beni asla o arada bırakmasın.

İnşallah, amin.

29 Haziran 2015 Pazartesi

Sevenler Kavuşunca


Sabahtan beri elim blog'a gidiyor, geri dönüyor... Bu kaç kere tekrarlandı.

Aslına bakarsan gün içinde sürekli seninle konuşuyorum, başkalarınca görünmeyecek ve dış görünüşümden, oturuşumdan, bakışımdan anlaşılmayacak şekilde.. Hatta nasıl yaptığımı bilmiyorum ama kitap okurken bile.. Gözlerimiz birlikte satırlarda geziniyormuş gibi. 

Ama yine de sanki buraya yazmak bir nevi kaydetmek gibi..Aslına baksan hissettiklerimin çoğunu ifade edemiyorum bile. Yine de sen buralara karaladıklarımı okurken, yanında oturuyor olmanın hayali.. 

Ya Rabbi! Rahmetinle ne güzel nimetler vermişsin. 

Bize de nasip etmişsin, elhamdülillah!

Bir kadın için, kocasını çok sevmenin ve onun tarafından çok sevilmenin ötesinde bir nimet var mı! Dünyada cennetin de -Allah korusun- cehennemin de tadına baktırabilir. Bir eş, bütün hayatı değiştirebilir; bir anda bir mücevhere de dönüştürebilir çöp de edebilir.

Ve aşkın tadını almadan manasızca geçen bir ömürle de sınanabilir insan. Üstelik farkında bile olmaz.

Lütfundan bahşet.. Hayırlı eşime, hayırlı bir kadın olabilmeyi nasip et. İki cihanda bir daha ayrılık yaşatma.. Razı olduğun ve razı olduğumuz bir ömrü birlikte sürmeyi nasip et.

İnşallah, amin. 

Şafak 21!

30lar nasıl geçmek bilmediyse 20ler o kadar güzel geçmişti benim için. Her gün biraz daha yaklaştığımızı gerçek anlamda hissettim. Her gün sanki yarın yanımda olacakmışsın gibi uyudum..Sımsıkı sarılıp, hayallere dalıp, gülümseyerek ve çok şükrederek. Öyle heyecanla ve öyle coşkulu. Kalbim yerinden çıkacak gibi oluyor düşününce. Dilim birbirine dolanıyor, tercüman değil  kalbime.. 

Havalara uça uça geçirdiğim 9 günün gecesinde çok anlamsız bir şey fark ettim ve bütün moralim bozuldu bir anda. Benim hesaplarıma göre, bir hafta gelinlik ölçüsü ve bir  hafta ilk prova..öbür hafta ise yanımdasın. Bu hesaba göre, sadece 2 haftamız kalmış olması gerekiyor. Dün gece fark ettim ki 21 gün 3 haftaya tekabül ediyor :(( Durduk yere 1 hafta eklendi takvimime..

Şu 10lara geçsek de bir rahatlasam..

Ne olur gel artık canımın içi, çok uzadı. 


26 Haziran 2015 Cuma

Esrarengiz Bahçe :)

Duydun mu Esrarengiz Bahçe ve Gizemli Orman boyama kitaplarını? Büyükler için boyama kitabı.. İnsanlar onları boyayıp stress atıyormuş. Bir nevi terapi yöntemiymiş.. Şimdilerde D&R'da çok satanlar listesinde iki kitap da.

Benim her sabah boyayıp da stress attığım haritamı biliyorsun..
İşte benim esrarengiz bahçem ve de gizemli ormanım :) Başlarda çok stress olmuştum tabii, boya boya bitmiyor gibi..168 günden düşüyorduk; birden baştan başlamış gibi 81'den düşmeye başladık. Hele Karabük, Düzce falan..Minnacık yerler..Yine de boyadım ya, şükür :) Konya'yı boyarken ayrı bir zevk duymuştum, oh kocaman bir parça gitti diye :)

 Bugün Şafak $23!! Elaaağzığ'ı boyadım. Az kaldı inşallah!

Bu haftasonu gelinlikçiye gidip ölçü vereceğim, öbür haftasonu ilk prova ve öbür haftasonu yanımdasın!

Hala tam inanamıyorum.. Düşündükçe sevinçten gözlerim doluyor, ne yapacağımı şaşırıyorum hayalimde bile :)


24 Haziran 2015 Çarşamba

Gizli

Seninle gurur duyuyorum.

İşinin ne olduğunun, ne derece büyük ya da önemli olduğunun ve kolay ya da zor olduğunun önemi yok..

Her zaman yaptığın işin hakkını vermenle gurur duyuyorum.
Taşıdığın Allah korkusuyla gurur duyuyorum.
En doğrusunu yapmak için didinmenle gurur duyuyorum.
Kızsam da, gücünün son haddine kadar iyi olanı yapmanla gurur duyuyorum.
"Allah'ın emirleri, hepsinin emirlerinden daha önemli" deyişinle gurur duyuyorum.
Seni herkesin sevmesiyle gurur duyuyorum, biraz da kıskanıyorum.


Daha bir sürü..
Yazdım yazdım sildim. 

Kalbin bende gizli bir hazine.

23 Haziran 2015 Salı

Ayrılık şarkıları üzerine

Bugün kantinde oturuyordum, televizyonda da taciz eder gibi bir ayrılık şarkısı çalıp duruyor..
Yani zaten hasretim burnumda, radyoları katledeğim elimde olsa..

O anda 'dünyadaki bütün ayrılık şarkılarını yok etsem, dünya ne güzel bir yer olurdu' diye düşündüm..Sonra ayrılıkları, kavgaları, küslükleri, bağırmaları, ses yükseltmeleri falan filan da yok etsem dedim..sonra kıskançlıkları da yok etmek istedim..aklımda tabii seni sürekli huzursuz edip durduğum kendi kıskançlığım..onu da yok etmek istedim..

Sonra kendimi hani güzellik yarışmalarında o yarışmacı kızlara sorarlar ya: "elinizde sihirli bir değnek olsa ne yapardınız?" diye..Kendimi işte o kızlardan birinin yerine koydum, o soruda bana sorulmuş gibi..  Sunucuya "Elimde sihirli bir değnek olsa, onu kocama verirdim" deyiverdim.

Yani hani sen biliyorsun benim huzur bahçemi..hissiyatımı. Demeye lüzum yok.
Yine de içimde yaramaz bir çocuk, böyle şeyler söyletiyor işte.


Bir din adamı şey diyordu, şimdi adını hatırlayamadım.."Nasip meselesi değil talep meselesi" diye.. Bence değil ya; yani aklımızın, kalbimizin, hayal gücümüzün sınırları -O genişletene kadar- belli.. Kalbime ilham olup da talep edemeyeceğim kadar harikulade bir nimet nasip olmuşsa bana, yani oturur sonsuz şükrederim ve hep benimle olması için dua ederim.

Evet, o zaman da demiştik. İstediğimiz şeyler karşısında pasif kalan insanlar değiliz. Ama biliyorsun, o isteme aşamasına kadar olan kısımda bizim hiçbir rolümüz yok.. Bütün hepsi mucize.. "Şüphe yok ki, bunda düşünen bir kavim için deliller vardır" diyor.
.
.
Bir de bir şair şey diyordu, şimdi adını hatırlayamadım..

"Ayrılık diye bir şey yok
Bu bizim yalanımız
Sevmek var aslında, özlemek var, beklemek var"

Biliyorum, şikayet etmiyorum.

Olgunlaşmadım daha, duygu sabit fikirler uçuşuyor işte. Yanlış dediysem Allah affetsin.

19 Haziran 2015 Cuma

18 dk


 Butun gun bekliyorum..

Nasil gun icinde nazli nazli suzulen zaman..nasil seninle konusurken nasil ucar gibi hizla nasil akip gidiyor..nasil bi 18 dk ki sanirsin 2 sn suruyor..

Her zerremle ozledim, her zerremle..

Sairler yanlis sevdicegim...Onlar bilmiyor.

Ozlemek..zamani durdurmak gibi. Nefes almak ama yasamamak gibi...Umit dolu bir yurek ile semaya kalkan eller, iste aşkin şahidi o sevdicegim.

Sana verebilecegim en kiymetli seyim..varlik sebebim..dua..

" Duaniz olmasa ne kiymetiniz var" diyor..O'na en yakin oldugum yerde, senin icin..omrume iki cihanima verdigi nimet icin dualarim sukurlerim.

Rabbim sonsuz sukurler olsun.. Senin hak cizginde askimizi muhabbetimizi artir, kavustur Ya Rabbim! Ozlemek nasil zorsa, kavusmanin hayali o denli guzel..Yasat Allah'im..

Insallah, amin.

14 Haziran 2015 Pazar

Telepati



Benim bütün gün seni düşünüyor olmamla senin bütün gün beni düşünüyor olmanın aynı zamana denk geliyor olması telepati mi?


13 Haziran 2015 Cumartesi

Rüyalar Aleminde Bir Garip Asya

Gecenin bi körü..Uyumaya korkuyorum. Dün akşamki rüyam..ve ondan önceki...ve ondan önceki :(

Karanlıkta, zifiri karanlıkta..Nereye adım attığımı bilmeden görmeden..Ama hep bi kaçış..korku..endişe..gerginlik..

Her sabah çatık kaş ve gergin uyanışım..

Gece neler neler yaşadım halbuki..Her sabah bi adaptasyon mücadelesi..

Çok yoruldum..Korkuyorum.

Çarem belli..Mahrumum ama o çareyi buldum ya..Rabbim bi rahmet vermiş ya..Sonsuz şükürler olsun..

Nöbetinin son bi saati..Az kaldı.

Aklıma yine dünkü gibi bi gecenin sabahında defterimin arasına sakladığın notu bulmam geldi..Bi anda nasıl değişmişti ruh halim..


Sen ne güzelsin :)Şükürler olsun.. Şafak $35 :)İzmir!

12 Haziran 2015 Cuma

Taa o zamandan hediyeler



Vuslatı beklemeye başlamanın birinci haftasıydı.."Ya Rabbi" diyordum, "Sen'in dünyayı altı günde yarattığını söylüyorlar, vallahi inandım.." Ne uzunmuş 6 gün.. Bekleyince uzuyormuş zaman..Geçsin derken, geçmek bilmiyormuş..

İşte o hafta başladım vuslatı hayal etmeye..
Ve geri kalan zamanda bu hayalle yaşamaya..

O zaman sana bu tişörtleri hediye almıştım. İçine de not yazdırdım: 
"Hasret bitti..Artık Rabbim iki cihanda ayrılık yaşatmasın"  

Şimdi şafak $37..Gün ağaracak, gün doğacak inşallah..Az kaldı. 
.
.
.

 Başka bu tişörtlerden istersen;

"www.kaft.com" ...  Her tasarımın bir hikayesi var. Bizimkilerin hikayesi:
"Korkunç bir şekilde açıktır ki; teknolojimiz, insanlığımızı aşmıştır."  Albert Einstein 


11 Haziran 2015 Perşembe

"O"



"Aşk; hayatın asıl özü, esas gayesidir." diyor Elif Şafak.

Kalp dile hep "o"nu söyletir, kelimeler hep "o"nu gizler ardında..
Ayetteki müjde "o"dur, zikrettiğim dua "o"...
Yalnız "o"nun gönül toprağında açar çiçeklerim..
Gayem "o"dur, beklediğim "o"..

Diyorsun ki; "Senden önce benim gönlüm bir çorak topraktı..Sen geldin, o toprak çiçekler açtı"
Sevdiceğim, bu çiçek yalnız senin gönül toprağında açar.

Gel anla halimden..

Vuslata 44 kala..


Ve artık hayatının aşkla tanıştığın bir evresindeysen,
o pek sevdiğin yalnızlığın bol gelir ruhuna.

Neresinden tutsan hasretin de ruhun bir sakinlese...

Vuslatın hayali bile bu denli güzel.. Gerçeği mi?
"Verdim canımı ona gitti, tellal, verdim ona gitti!"

...

Sen gittiğinden beri yazmakta olduğum defter bitti..Şafak 44tü. Geriye kalan günlerde yalnızca hayaline konuşacağım.. Defterler bitiyor ancak hasret de bitiyor inşallah. 

14 Mayıs 2015 Perşembe

Sonsuz Şükür İçerikli Bir Şükür




İstemiyorum ama yazmak zorundayım.
Kelimelerle kelepçelenmiş bir yüreğim var benim.
Anahtarı yalnız sende..
Sana erişemediğim her an ben,
yazmak zorundayım. 
Dilim yalnız sana söylüyor..

Rabbimin hediyesi, sonsuz şükür varlığına..

26 Nisan 2015 Pazar

Ben Bu Kadar Güzel Dileyemezdim..


Ben mi dedim;
Bu memlekette başka yol yokmuş gibi
Başka bir isim yokmuş gibi
Tam da benim yoluma
Tam da senin adın
Yazılsın diye?

Ben desem bu kadar güzel diyemezdim..
Dua etsem senin varlığın için bu kadarını hayal edip ellerimi açıp da dua edemezdim..

İyi ki ben demedim, iyi ki ben dilemedim...

Bizim yerimize bizim için en iyisini bilen ve bizi birbirimizle buluşturan, rahmetini üstümüzden eksik etmeyen Rabbimize sonsuz şükürler olsun!!

22 Nisan 2015 Çarşamba

Gönlüm Gül Gülistan


Sen "gül"ü dilersin,
Gülü gönlüne sevdiren Allah, gülistan eyler gönlünü..

Rumi ne güzel demiş, "Gül düşünür, gülistan olursun" diye :)

21 Nisan 2015 Salı

Aslın ve Suretin

Aslın bende...
Zaten o yüzden kalbimi göstererek "özlediğinde elini oraya koy, ben ordayım." demedin mi?

Diyorum ki,
Suretine bile hasret bu denli zorken,

Rabbim iki cihanda ayrılık yaşatmasın, mahşerde çaresizce birbirimizi aratmasın..



Gel sevdiceğim, gel anla halimden..

13 Nisan 2015 Pazartesi

Aile Okulu ve Aşkın Ev Hali



Aşk kitaplardan öğrenilmez, o muhakkak! Peki ya evlilik?

O da öğrenilmez tahminimce. Eşsiz iki insan bir araya gelince, ortaya çıkan evlilik kurumu da eşsiz olmalı... Her biri ayrı bir aile, ayrı ayrı insanlarca kurulmuş. Ancak insan fıtratında da genel geçer özellikler var, bu da bir gerçek. Farklı farklı durumlarla karşılaşsak da ve her evlilik ayrı bir dünya olsa da, belki bilmem gereken genel geçer kurallar vardır diyerek bir kaç kitap aldım.

Esra Nuray Sezert'in Aile Okulu kitabı ile Gülseren Gümüş ve Ahmet Bulut'ın birlikte yazdığı Aşkın Ev Hali kitabı..



Okuyayım bakalım, ne demişler..

Sevdiceğimle bizim tabirimizle "kafası çalışan insanlar" olduğumuzdan ve en önemlisi "gönül birliği" olduğundan aşkla kurduğumuz yuvamızın da "dünyada Cennet"imiz olacağına inanıyorum..

Rabbim hak çizgisinde aşkımızı muhabbetimizi artırsın, daim etsin. İki cihan saadeti nasip etsin inşallah! Amin :)  Tüm sevenlere...
 

Vatan Borcu


Bilmiyorum...

Çok istiyorum anlatayım aslında;

ama maalesef kelimesi yok bazı hallerin.



İfade bulunca ziyan olduğundan... Anlaşılmayınca sahibini yıprattığından...

Sadece, ben sanıyorum ki kimsenin vatana böyle bir borcu yok... Neden "hasretlik" bir vatan borcu olsun ki?

2 Nisan 2015 Perşembe

Yazmak Mutsuzluktur!



"Yazmak mutsuzluktur" diyordu bir duvar yazısında "mutlu insan yazmaz"

Durup şu halime bakınca, ağlamakla gülmek arası garip bir duygu yaşadım... Dünyalık işlerime biraz sırtımı döndüm ve bu yazıyı yazmaya başladım.

Yıllarca günlük yazdım. Bulduğum her fırsatta, bir yerlere bir şeyler karaladım... Yazamadığımda içimde patlıyor gibi oldu cümleler. Hayatımda "işte bu beni anlıyor" dediğim insanlar varken bile ben hep yazdım. Bir ihtiyaç  neticesinde...

Yazdım çünkü "yazmasam deli olacaktım" Sait Faik'in deyişiyle..

Ta ki Rabbimin hediyesi, kalbi bende saklı bir hazine canım kocamla tanışana kadar. Rabbimin bütün güzellikleri onun yüzünde topladığını sandığım bu adam, benim yazmaya olan ihtiyacımı aldı götürdü. O varken günlük yazmayı bıraktım, kenarlara bir şeyler karalamadım.. 

O kadar her şeyimle sevdi ki beni, o kadar her zerremle anladı ki... Bazen beni benden daha iyi bildiğine bile kanaat getirdim. Onunla her şeyi konuşabildim, her hissiyatımı her fikrimi... Mutluluğumu, hayal kırıklığımı, umutlarımı, öfkemi... Beni olduğum şekilde ve benim kelimelerimle anladı ve sevdi.

O varken hiç günlük yazmadım. Hiç yazma ihtiyacı hissetmedim. Sait Faik'i çoktan unuttum.


Şimdi onu o kapıdan uğurladığımdan bu yana geçen 58 güne bakınca, ben yine yazmaya başlamışım... 2012'den bu yana dokunmadığım blog bir anda aklıma gelmiş..Yine defterler alınmış, sağa sola bir şeyler karalanmış... 

Yazmak mutsuzluktur bence de, mutlu insan yazmaz... Böylesini, böylesine yazmaz yahut; bilemiyorum.

Ama ben satır satır zamanı dokuyarak, "huzur bahçem" dediğim o adamı bekliyorum. Aldığım her nefes hasret yüklü...

Onunla iki cihan saadeti diliyorum inşallah, amin ...